Aşkın Gerçek Hikâyesi.. Bir Varmış, Bir Yokmuş…

Aşk nedir gerçek aşk var mıdır

Aşk, masal dünyasında yaşamak gibidir. “Bir varmış, bir yokmuş” ile başlar ve hikâye, olmasını istediğiniz şekilde süslenir. Sahip olduğunuz tüm duyguları aynı anda yaşamanıza neden olur. Kimi zaman mutlu ve huzurlu olursunuz, kimi zaman ise endişe ve kaygı sarar tüm benliğinizi. Ama aşk her koşulda sizi güçlendirir. Daha önce gerçekleştirmeye cesaret edemediğiniz, gözünüzü korkutan her şey, artık gözünüzde küçülmeye başlar. Daha önce kontrolünü sağlayabildiğiniz tüm duygularınızı, artık bastırmakta güçlük çekersiniz. Yüreğinizin sesi size çığlık atıyor gibi gelir. Bu yüzdendir duygularınızı haykırmak isteyişiniz. Heyecanınızı her seferinde ilk günkü gibi yaşıyor oluşunuz. Her ne kadar masalın sonu her zaman mutlu bitmese de, aşk, kesinlikle yaşamaya değer bir duygudur.

Aşk, Tarafsız Olduğu Vakit Değerlidir!

Gerçek aşk sizi her daim güçlü kılar, acısıyla ve tatlısıyla her şeye göğüs gerebilecek bir ruh haline sahip olursunuz. İçinizde yaşattığınız bu özel duygu, başkalarının sözü ile yön değiştirmediği vakit, gerçek aşktan söz edilebilir. Aşk, sadece belli koşullar yerine getirildiğinde oluşacak bir duygu değildir. İçinizde karşı tarafa beslediğiniz duygular, bir inat uğruna yok edilecek kadar değersiz olmamalı.  Aşkınız size hayal kırıklığı yaşatmış olsa da, emin olun ayakta kalan taraf, her zaman samimi duygular besleyen taraf olur.

Aşk Ve Sevgi Aynı Duygu Değildir!

Sevgi, aşkın ortaya çıkardığı duyguların zamanla beslenip, bir bütün olmasıdır. Şayet sevginiz, aşk sürecinden geçmemiş ise, size sadece alışkanlık kazandırır. Sevgi, ancak aşk ile beslenirse ortaya çıkabilecek, vazgeçilmez bir duygudur. Çift terapisinde bile uzmanlar, danışanlarının tedavi sürecini aşk yaşadıkları dönemi anımsatarak başlatırlar. Çünkü aşk yaşıyorsanız ya da yaşamış iseniz, anlatacak çok şeyiniz var demektir. Ve tüm bu anıların içinde her zaman bir tutam mutluluk saklıdır.

İlişkinizin yürüyebilmesi için Bu 5 Hatayı Sakın Yapmayın

Aşk Her Zaman Acı Çekmek Değildir!

Birçoğumuz aşkı acı çekmek ile bağdaştırdığından, aşk kavramından uzak durmaya çalışır. Duygularını bastırır, çünkü bu olguyu ne yazık ki bir zayıflık ya da acizlik olarak görür. İnsanın duygularını dile getirebiliyor olması çok önemlidir. Bu sadece aşk yaşadığınızda değil, hayatınızın tüm süreçlerinde büyük önem taşır. Bastırılmış duygular, hem fiziksel hem de ruhsal sağlığınızı olumsuz yönde etkiler ve zamanla sorunlar yaşamanıza neden olur. Oysaki aşk, duygularınızı dışa vurmanızı ve yaşadığınız her şeyi olumlu yönde algılamanızı sağlar. Vücudunuzun salgıladığı mutluluk hormonları size olumlu bir ruh hali yaratır. Heyecanın ve adrenalinin neden olduğu uykusuzluk veya düzen bozukluğu gibi olumsuz durumlar yaşanması gereken ve geçici bir süreçtir. Duygularınızı kontrol altına almaya çalıştığınız an, acı çekmeye başladığınız andır. Duygular hissedildiği gibi yaşanmalıdır, ne eksik ne de fazla. Kontrol altına almaya çalıştığınız her şey, size eziyet ve böylece anın güzelliklerini kaçırmanıza sebep olacaktır. Bırakın olayları o an geldiğinde çözmeye çalışın, önceden planlamanız veya kontrol altına almaya çalışmanız size bir fayda sağlamayacaktır. Yaşadığınız her anın kıymetini bilmelisiniz.

 Aşkı Herkes Yaşayabilir!

Boşuna dememişler “aşkın yaşı yoktur” diye. Aşkı herkes, her yaşta yaşayabilir. Bazen cesaret ister karşı tarafa açılabilmek, bazen uykusuzluk gerektirir, onun için bir şiir yazabilmek. Bazen güç gerekir, bazı olumsuzluklara dayanabilmek. Aşk, her yaşta bu güce sahip olmanızı sağlar.  “Ben asla âşık olmam” diyeni, kolayca sözünden döndürebilir. En sert ve acımasız yüreği, masum ve duygu yüklü bir yüreğe çevirebilir. Bu yüzden aşk yaşamaktan korkmayın, bırakın duygularınız sizi yönlendirsin ve içinizden geldiği gibi hareket edin.

Yazı dolaşımı

Mobil sürümden çık