1. Ana Sayfa
  2. Eğitim

Deprem Korkusu Nasıl Yenilir?

Deprem Korkusu Nasıl Yenilir?
0

Bir hata birçok hataya sebep oluyor. Hiçbir hata göründüğü kadar basit sonuçlar doğurmuyor. Çoğu zaman zincirleme reaksiyonlar ortaya koyuyor. Deprem de bunlardan bir tanesidir. Sağlam binalar yapmama binaların çökmesine ve insanların ölümle burun buruna olmasına yol açıyor.

Sürekli gerçekleşen depremlerden ve yitirilen yaşamlardan dolayı beyinlerimiz deprem = ölüm algısı ile kodlanıyor ve bu sebep ile de hepimizde deprem korkusu oluşuyor. Deprem korkusu sonucunda depremi gerek zihinsel düzeyde gerekse bilinçaltı düzeyde ölümle bağdaştırıyoruz çünkü her 6 ve üzeri depremin ölümle sonuçlandığını görüyoruz.

Binalar sağlam yapılıp depreme karşı önlemler alınıyor olsaydı depremden dolayı insanlar yaşamlarını yitirmeyecekti ve beynimiz depremi ölüm ile kodlamayacaktı. Her sarsıntı bizde oluşan deprem korkusu ile tekrar pekişmeyecekti.

Binaların sağlam yapılmayışının sonucunu sadece yıkılan evlerde yiten canlar değil, psikolojik anlamda içine girdiğimiz ve her sarsıntıda tekrar tekrar yaşayarak pekiştirdiğimiz deprem korkusu ile bizler de ödemekteyiz.

Deprem korkusu nasıl yenilir, bu korkunun üstesinden nasıl geleceğim, nasıl hayatıma depremi düşünmeden devam edeceğim” gibi cümleler kurup kaygı yaşamakta ve bu korkudan kurtulabilmek için çözüm arayışları içine girmekteyiz. İşte, çözüm yollarından birkaçı!

Deprem Korkusu Nedir?

Deprem Korkusu Nedir

Deprem korkusunu üstünüzden atabilmek için deprem karşısında tek bir seçeneğe mahkum olmadığınızı, ikinci seçeneğe de açık olduğunuzu kendinize hatırlatmanız gerekiyor.

Şöyle düşünmeniz gerekiyor:

“Umarım deprem olmaz, bunu hiç istemem. Deprem olursa da bu sadece ölmek demek değildir. Görüyorum ki birçok depremde birçok insan ölmüyor. Deprem enkazının altında kaldığı halde birçok insan ölmeden kurtulabiliyor. Bu da bir seçenek.” diyebilmek ve bu seçeneği kendinize hatırlatabilmek çok önemli.

Eğer tek bir seçeneğe mahkum olmadığınızı kendinize hatırlatırsanız beyninize yeni bir kapı açmış olursunuz. Beyninize bu gerçeği sık sık hatırlattığınız zaman kendinizi biraz bile olsa daha rahat hissedebilirsiniz.

“Deprem olursa kesin öleceğim.” kodlamasını zayıflatacak şekilde beyninize ikinci bir kapı açarak doğru mesajlar vermeli ve beyninizin rahatlamasına izin vermelisiniz.

Deprem anını kendinize tekrar hatırlatmanın size faydası değil zararı olacağını unutmayın. Deprem hakkında konuşmaya ara verin. Sürekli deprem hakkında konuşulan yerlerden uzak durun. Sürekli deprem hakkında konuşmak yerine konuyu sevdiğiniz alanlara çevirin ve bunun hakkında yakınlarınızla sohbet edin.

İnsan bir şey ile meşgul oldukça kafasındaki düşüncelerden uzaklaşabilir, kendinize bir aktivite ortamı sağlayın. Yüzmeyi seviyorsanız yüzmeye gidin. Şarkı söylemeyi seviyorsanız şarkı söyleyin. Resim yapmayı seviyorsanız resim çizin. Beyninizi başka şeyler ile meşgul etmeye gayret gösterin.

Deprem Fobisi Nasıl Oluşur? Nasıl Yenilir?

Deprem Fobisi Nasıl Oluşur Nasıl Yenilir

Özellikle insanlar depremi yaşamadığı sürece deprem fobisine sahip olmayacağını düşünüyor. Deprem fobisi hem yaşanılarak hem de yaşanmadan ortaya çıkabilecek bir fobidir. Deprem olduğunda çok fazla haber çıkıyor. Doğru olan haberler olduğu gibi kulaktan dolma haberler de olabiliyor. Doğru olmayan haberler insanların zihninde yer ediniyor.

Bu haberleri televizyondan, sosyal medyadan görebildiğimiz gibi arkadaş ortamımızda da görebiliyoruz. Bir arkadaşımızın depremi yaşaması ve bir deprem travması oluşturması, deprem fobisi oluşturması onu dinlediğimizde bizi de doğrudan etkileyebiliyor.

O kişinin o depremi anlatması, deprem sonrası yaşadıklarını anlatması, korkusunu, kaygısını anlatması kişide neredeyse yaşanmışçasına etki yaratabiliyor.

Özellikle çocuklar depremi yaşamasa bile depremi yaşamışçasına korkuyor. Çocuklar zihinlerinde öyle bir dünya oluşturuyorlar ki sanki o depremi o anlatan kişi gibi yaşamışçasına bir deprem travması oluşturuyorlar. Eğer hangi haberin güvenilir hangi haberin güvenilir haber olmadığını bilemiyorsanız basından biraz uzak durmak sizler için faydalı olacaktır.

Aile içinde de sürekli olarak deprem ile alakalı konuşuluyor ise bu tekrar yaşatılmaya sebebiyet verir. Kişiler bunu ilk yaşadığından daha da kuvvetli yaşanılabilir. İlk yaşadıklarında belki bu durumu atlatmış, unutmaya çalışmış olabilirler ama sürekli deprem konusu konuşulduğu için zihinlerinde bunlar tekrar yer etmeye başlayabilir.

Mesela deprem fobisi ile alakalı olarak iş yerlerinden ayrılan, aylarca evlerine giremeyen, arabalarında yatan haliyle yaşam konforu bozulan, yeme-içme düzeni bozulan, uyku düzeni bozulan ve bunların sonucunda da ciddi psikiyatrik hastalıklarla karşı karşıya kalan binlerce vaka olabiliyor. Kişi bu deprem fobisi ile majör depresyona girebilir.

Deprem Fobisi Anksiyete Bozukları İle İlişkisi

Deprem Fobisi Anksiyete Bozukları İle İlişkisi

Deprem fobisi anksiyete bozukluklarına sebebiyet verebilir, duygu durum bozukluklarına sebebiyet verebilir. Kişinin o anda çok korkması, algısını ve muhakemesini kaybetmesine kadar ilerleyebilir. Yapacağınız şey tamamen haberlerden uzaklaşmak olacaktır. Haberlerden uzaklaştıktan sonra önlemlerinizi de almanız gerekmekte. Deprem gerçeğini yok saymadan, depremin bir gerçek ve kaçınılmaz olduğunu kabul edip deprem önlemleri almalısınız.

Depremde insanların en çok korktuğu şey belirsizlik oluyor. Belirsizlik oluştuğunda da bahsedilen rahatsızlıklar kendini göstermeye başlıyor. Depremin nerede, ne zaman, hangi şiddette olacağının bilinmez tarafı insanların psikolojisini çok derinden etkiliyor. Deprem fobisi ile depremden korkuyor olmak çok ayrı şeylerdir.

Deprem korkusu herkesin yaşayabileceği muhtemel bir şeydir. Kontrol edemediğimiz bir durum olduğu için korkuyor olmamız çok normaldir. Deprem fobisi ise bizim işlevselliğimizi bozan bir durumdur. Yeme içmemiz bozulabilir, uyku düzenimiz bozulabilir, işe gidiyorsak gidemiyor olabiliriz. Deprem fobisi bizim yaşamımızı kısıtlayan derecede bizi etkiliyor olması demektir. Peki, deprem fobisi nasıl yenilir? Bir de buna bakalım.

Deprem fobisi yaşayan insanın yaşadığı durum değersizleştirilmemelidir. Bir ortamda konuşulduğunda “Herkesin başına geliyor, herkes korkuyor. Ne var yani? Gir o eve.” demek dışarıdan kolay gibi dursa da etkisizdir ve aynı zamanda kişinin yaşadığı şey değersizleştirildiği için ikinci travmatik bir etki yaratabilir. O yüzden kişinin buradaki duygu durumu çok önemlidir.

Kişinin kendisinde rutinlerini yapamadığını, işlevselliğinin azaldığını ve birkaç haftada da normale dönemediğini fark etmesi çok önemlidir çünkü bu travmatik rahatsızlıklar ortaya çıkarabilir. Birkaç haftada kişi normale dönemiyorsa bir psikiyatriste başvurması kişinin kendisi için önemlidir.

Deprem Travması ile Nasıl Baş Edebilirsiniz?

Deprem Travması ile Nasıl Baş Edebilirsiniz

Travma, insanın emniyetini alt üst eden ve korkutan bir olayın sonucu yaşanan hislerdir. Buna deprem travması örnek verilebilir. Her yaşanan şey travma değildir. Her korkutucu olay yaşandığında travmatize olmayabiliriz. Baş edemediğimiz korkutucu durumlar bizi travmatize etmektedir.

Fiziken iyileştiremediğimiz yaralar nasıl vücudun bir bölümünde kalıcı hasar yapıyor ise ruhen de baş edemediğimiz olumsuz hadiseler o sistemde kalıcı ya da uzun süreli etkiler oluşturabilmektedir. İnsan, dünya üzerinde gelişmiş ve serpilmiş bir varlıktır ve bildiği en sağlam yer ayağını bastığı yerdir.

Yere sağlam bastığımız sürece kendimizi iyi, üretken, yaratıcı bir varlık gibi hissederiz. Zeminin sallanması insanın en büyük korkularından bir tanesidir. İster deprem yaşayın ister yaşamayın denge sistemi zeminin sallanmasına karşı çok hassastır.

Deprem gibi doğal afetler travma semptomları yaratan olaylardır. Travma, yaşandıktan sonra içeride bir kopukluk yaratabilmektedir. Bu yaratılan kopukluk kronik bir şekilde de insanda kalabilmektedir. Zihin zorlukları, konsantrasyon bozukluğu, hayata olan zevkin gitmesi, bedenden bir kopukluk, dinde bir kopukluk olabilmektedir.

Deprem Travması Sonuçları

Deprem Travması Sonuçları

Bütün bunlar travmanın yarattığı kopukluk üzerine olan reaksiyonlardır. Hiç deprem yaşamamış olsanız bile örneğin huzurlu bir çocukluğunuz olmadıysa deprem çocukluğunuzda olan durumları tetikleyebilmektedir. Deprem travması sonucunda depresyon, anksiyete yaşayabilme riskiniz bulunmaktadır.

Bütün bunlar olursa şaşırmayın ve kendinizi suçlamayın. Deprem sonrası olan olaylar için bu normal bir süreçtir. Normal demek bir şey yapmamak anlamına da gelmemektedir. Bir şekilde kendinizi bu konuda geliştirmeniz ve bunu aşabilmeniz için yapmanız gereken birtakım teknikler vardır.

Her şeyden önce kendinizi yargılamayı bırakmalısınız. Kendinizi yalnız bırakmamalısınız. İnsanlarla beraber olmaya, bunu konuşmaya çalışmalısınız. Sorunlarınızı içinize atmamalısınız. “Çok güçlüyüm. Bir şey olmaz. Atlatırım, önemli değil.” şeklinde görmektense duygularınızı gerçek bir şekilde ifade etmeye çalışmalısınız. Her yaş bu duruma değişik tepkiler verebilir.

Küçük yaş çocuklar oyun oynadıkları için bu travmayı daha çabuk atlatabilirler. Farkındalık, dünyada bütün stres ve travmalar için kullanılan bir tekniktir. Farkındalıkta amaç; bilincinizi, dikkatinizi şu ana getirmektir. Travma öyle bir şeydir ki geçmişte olduğu için ya sizi geçmişte takılı tutar ya da ilerideki endişelerinizden bir türlü çıkartmaz.

Deprem Farkındalığı Nasıl Sağlanır?

Deprem Farkındalığı Nasıl Sağlanır

Peki farkındalıkta nasıl dikkatimizi bugüne getireceğiz? Mümkün olduğunca dik oturmalısınız. Dik oturduğunuzda kendinizi daha emin hissediyorsunuz. Ayaklarınızı yerde hissedin. Yerin sallanmadığını hissedin. Koltukta oturuyorsanız arkanızdaki yastığı hissedin. Ellerinizi dizlerinizin üzerine koyun ve şu anda burada olmaya dikkat edin.

“Dikkatim nerede, nereye gitti düşüncem? Şimdi tekrar bu ana geleyim, bedenime geleyim” diyebilirseniz ve yapabilirseniz göreceksiniz ki genel anlamda hem travma etkileri azalır hem de stres tepkileriniz azalır.

Bu, her gün pratik edilmesi gereken bir tekniktir. Diğer teknik ise duygusal özgürleşme tekniğidir. İki parmağınızla kaşınızın bittiği yere vuruyorsunuz. Bunu yaparken hissettiğiniz kötü his neyse, bu genelde endişe oluyor, onu seslendiriyorsunuz. Daha sonra gözün tam yanındaki noktaya iki el ile 8-10 kere vuruyorsunuz.

Aynı şekilde gözün altına, burnun altına, çenenin üstüne, omurga kemiğinin tam altına, kolun altına, saç kökünün olduğu kafanın üstüne vuruyorsunuz. Bunu birkaç kere tekrarlayın. Asıl amaç oradaki negatif duyguyu hissetmek ve vurulduğu zaman o hissi açmak.

Bazen bir duygu gider başka bir duygu gelir. Duygu değiştiyse tekrar o duygu ile başlayın. Sadece hissi düşünün, olayın ne olduğunu düşünmenize gerek yok. Parmağınızı dokundururken yüze titreşme gibi bir his veriyor, onu hissedin. Bu titreşme, insanı rahatlatmaktadır. Bu işlemleri tamamlayıp derin bir nefes aldıktan sonra deprem denildiğinde sizde oluşan hislerde az bile olsa farklılık hissedeceksiniz.

İlginizi Çekebilir

Yorum Yap