Doğan Cüceloğlu, bu kitabında öğretmenlerin önemini, toplumsal yapının dönüştürülmesindeki rolünü, öğretmen ve öğrencileri arasındaki güçlü bağı anlatıyor. Öğretmenim Bir Bakar Mısın? Kitabının ana konusunu mektuplar oluşturuyor. Yazar öğretmenlerle ilgili kendisine ulaşan, gelen mektupları derleyerek ders niteliğinde bir eser çıkarmış ortaya. Roman tadında okunan bir kitap olmasının yanı sıra, eğitim ve öğretimde kılavuzluk edecek bir yapıt.
Bu Yazıda Neler Var
Öğretmenim Bir Bakar Mısın da “Öğretmenin İnsan Yaşamındaki Önemi”
Doğan Cüceloğlu’nun Öğretmenim Bir Bakar Mısın isimli kitabında kendisine o güne kadar gönderilen öğretmenlerle ilgili tüm mektupları harmanlamış ve ortaya öykü tadında eğitici bir kitap çıkmış. Kitapta öğretmenler maden mühendisine ve öğrenciler de madene benzetilmiş. İyi yetişmiş, donanımlı ve pedagojik formasyona sahip öğretmenlerin başarısını değerlendirmek için toplumsal yapıya ve eğitim sistemine bakmak yeterlidir. Her öğrenci, öğretmen için birer işlenmemiş madendir. Her biri farklı değerdedir o madenlerin. Öğretmenin bu durumda asıl görevi ise madenlerin derinlikleri ve yüzeye yakınlığıdır. İşte iyi bir öğretmenin yapması gereken de o derinliklere inerek, hassasiyetle o madeni bulup çıkarmaktır. Bunun yanı sıra iyi yetiştirilmiş öğretmenlerin bulunduğu bir toplumda, eğitim sisteminin kalitesi de o öğretmenlerin kalitesiyle doğru orantılıdır. Yetiştirilecek öğrencilerin niteliği, ilerde eğitim sisteminin kalitesini belirleyecektir. Öğretmenlerin, insan hayatındaki yeri çok başkadır. Özellikle ilkokul öğretmenleri hayat boyu öğrencilerin hafızasından kolay kolay çıkmaz. İyi anılar ve çağdaş eğitimle yetişen öğrenciler, uzun vadeli yaşamlarında aldıkları eğitimin çok fazla dışına çıkmaz çıkamazlar. Temel eğitimle kazanılan bilgiler ve sosyal davranışlar öğrencinin karakteri ve kişiliğini belirler.
Okurken Gözyaşlarınıza Engel Olamayacağınız En İyi 5 Kitap
Sevgili Öğretmenler
Günümüzde teknoloji, eğitimin bir parçası olmuş durumda. Artık ödevler de teknolojik gereçler kullanılarak yapılmaktadır. Ancak öğretmenle sınıfta geçirilen 40 dakikalık alışveriş her şeyin üzerindedir. Önemli olan tek şey, vericinin yani öğretmenin sevgi dolu, sabırlı ve iyi niyetli olması, karşısındaki öğrenci ise, almaya hazır ve müsait boş kompüter gibi almaya hazır olmasıdır. Ne kadar iyi şeylerle doldurursanız o kadar iyi bireyler yetişmiş olur. Öğrencilerin, sosyal kimliğinin belirlendiği tek yer okullar ve öğretmenlerdir. Bir öğrencinin, birçok ders arasından yalnızca birini sevmesi o dersin öğretmenini sevmesiyle bağlantılıdır. Doğan Cüceloğlu yıllardır ona gelen mektupları, biriktirmiş bu kitabında ise, o biriktirdiği mektupları derleyerek hem öğretmenlere katkı sunacak bir eser hem de öğrenciler için bir kılavuz niteliği taşıyan bir eser yaratmıştır.
