“Gezegeni kurtarmak” fikri sadece politik çevrelerce tartışılan bir konu olmaktan çıktı. Hatta bu yıl itibariyle sayıları giderek artan birçok serginin merkezinde yer alıyor. Geçmişin usta eserlerinin el emeği göz nuru tablolarının yanında son on yılın ileri teknoloji sanat eserleri bu sergilerde halkla buluşuyor, geçtiğimiz yüzyıllardan günümüze sanat ve çevrenin ilişkisini gözler önüne seriyorlar.
Bu Yazıda Neler Var
Küresel Isınma Tehlikesi
Princeton Üniversitesi Sanat Müzesi müdürü Karl Kusserow “Çevreyi konu alan sanata karşı giderek artan bir ilgi var ve bu tamamıyla anlaşılabilir olmasının yanı sıra gayet güzel bir olay, çünkü bu tip sanat eserleri karşı karşıya olduğumuz feci felaketlere dikkat çekmek konusunda hatırı sayılır ölçüde başarılılar” diyor. İşte tam da bu sebepten dolayı, kendisi kendi sanat bilgisini içini kemirip duran küresel ısınma tehlikesi ile birleştirip yedi yıllık bir çalışmanın sonucunda gösterisini hazırlamayı başardı.
Bu Yazımızda İlginizi Çekebilir : Sokak Sanatı ve Graffiti
Bu serginin amacı, Dr. Kusserow’un belirttiğine göre, ünlü olan ya da görece daha az bilinen sanat eserlerine ekolojik bir gözlükten bakmayı sağlamak: çevrenin resimlerde nasıl sembolize edildiğini göstermek ve insanın dünya üzerindeki konumunu bir kez daha tanımlamak.
“Bu sergi insanlardan hâlihazırda bildikleri şeylere farklı açılardan bakmalarını istiyor” diyor Dr. Kusserow. Örneğin, 19. yüzyılın ünlü eserlerinden “Gelin Duvağı Şelalesi, Yosemite” Valerie Hegarty tarafından “Düşmüş Gelin Duvağı” adıyla yanmış ve parçalanmış bir kopyası halinde yeniden yorumlanıyor.
Hudson Nehrini kurtarmak
Başka bir sergide Hudson Nehrini kurtarmak için yıllardan beri süre gelen eylemlerin özellikle altı çiziyor. Öyle ki, serginin nehir için ayrılan kısmında folk müzik sanatçısı Pete Seeger’ın “Benim Kirli Nehrim” isimli şarkısı Hudson’ın kirlenmiş olmasına karşı yaslı bir parça olarak çalınıyor. Serginin bu kısmı Hudson’a gelecekte ne olacağı ve küresel ısınmaya karşı ne tepki vereceği hakkında öngörülerle sonlanıyor. “Bu bölümdeki amaç neyin çözülüp neyin yeni sorunlar doğurduğunu görebilmek” diyor Dr. Reaven, “ Nehir bize ne öğretiyor, küresel ısınma bölgeyi nasıl etkileyecek ve insanlar bu duruma hazırlanmak için ne yapıyorlar?”
62 projelik DOĞA Çalışması
Bu sergilerin yanı sıra, eş zamanlı olarak, tasarımcı ve sanatçıların gezegeni kurtarmak için potansiyel çözümler bulmak uğruna nasıl bilim insanları ve mühendislerle iş birliği yaptığına odaklanan 62 projelik “Doğa” isimli bir çalışma da gerçekleştirilmek istenen planlar arasında. “Koku dizileri” adında soyu tükenen çiçekler hakkında bir şov da gerçekleşecek ve “40 Meyvenin Ağacı” adıyla dallarında elma, armut, şeftali, vişne vb. gibi meyvelerin bulunduğu gerçek bir ağaç sergilenecek.
Birbirinden farklı da olsalar tüm bu sergilerin bir ortak özelliği var: betimlenmesi zor gelen bir takım şeyleri kronoloji, coğrafya, parlak fikirler ve sayısız katkılardan oluşan bir karışımın yardımıyla halka sunabilmek. Erin Espelie tüm bu olanlar hakkında fikrini şu şekilde belirtiyor:
“Bilim insanlarını farklı seyirci kitleleriyle buluşturmak ve hümanistlerle sanatçıları günümüzde yüzleştiğimiz sonsuz problemle bir açıdan bağlamak gibi güçlü bir arzumuz var. Bunu yapmanın bir yolu da, insanları kendi politik kalıplarının dışına çıkarmak ve onları empati kurmaya teşvik eden ortamlara sokmak”