Söz konusu romantik ilişkiler olduğunda, doğru zamanda doğru insanı bulmak zordur. Fakat nihayet doğru zamanda olduğuna kanaat getirdiniz ve hayatınıza birini aldınız.
Her şey güzel ilerlerken, heyecanlı ve mutlu hissederken partnerinizin değişmeye başladığını, davranışlarında yanlış bir şeyler olduğunu fark edersiniz. Bu durum düşünmenize ve ilişkinizi sorgulamanıza neden olur. ”O doğru insan mı?”, ”Bana neden bu kadar kötü davranıyor?”, ”Beni gerçekten seviyor mu?”, ”İlişkimiz nereye gidiyor?” gibi sorular gün içinde zihninizde dönüp durur.
Karşınızdaki insanın size psikolojik ve hatta fiziksel olarak zarar verdiğini görmenize rağmen ayrılık kararı almakta zorlanabilir, daha da kötüsü toksik bir ilişki içinde olduğunuzu dahi anlamayabilirsiniz.
Bu yazı kafanızda dönüp duran soru işaretlerine cevap vermenize yardımcı olacak ve toksik bir ilişkide olup olmadığınızı anlamanızı sağlayacak.
Bu Yazıda Neler Var
İlişkinizde Özel Alanınızı Fazlaca İhlal Ediyorsa
Bir ilişki içindeyken sınırlarınızdan ve özgürlüğünüzden belli bir ölçüde vazgeçebilirsiniz. Gittiğiniz bir yeri ya da buluştuğunuz bir arkadaşınızı hayatınızda olan insana anlatmak kötü şeyler değildir. Sonuçta sevgilinizin nerede ya da kimle olduğunuzu bilmesi onun hakkıdır.
Fakat ilişkinize hiçbir zararı olmayacak bir yere gittiğinizde ya da arkadaşınızla buluştuğunuzda kavga kıyamet kopuyorsa, sizi sürekli arayıp kontrol ediyorsa toksik bir ilişki içindesinizdir. Nitekim bir birey olarak istediğiniz yerde bulunma ve istediğiniz insanla görüşme hakkına sahipsiniz.
Bunun hesabını kimseye vermek zorunda değilsiniz! Kaldı ki hesap verilecek bir şey de yapmıyorsunuz. Arkadaşlarınızla vakit geçirmek istediğinizde ya da dışarı çıktığınızda burnunuzdan geliyorsa toksik tehlike çanları çalıyor demektir.
Özel hayatın ihlalinin bir diğer boyutu da cep telefonunuzun ya da sosyal medyalarınızın karış karış kurcalanmasıdır. Telefonunuz da sosyal medya hesaplarınız da size aittir ve buralarda kimseyle paylaşmak istemeyeceğiniz şeyler olabilir. Ki bu en doğal haklarınızdan biridir. Hayatınızdaki her detayı sevgilinizle paylaşmak zorunda değilsiniz.
Paylaşmak istemeyeceğiniz bir şeye sahip olmasanız bile, sevgilinizin telefonunuzu kurcalayıp arkadaşlarınızla olan konuşmalarınızı okuması zaten hoş bir davranış değildir. Belki arkadaşınızın sadece sizinle paylaşmak istediği bir konu vardır ve siz sevgilinizin de konuşmalarınızı okumasına müsade ederek arkadaşınızın özelini ifşa etmiş olursunuz. Özetle size ait olanların hunharca kurcalanması sağlıklı bir ilişki belirtisi değildir.
Sürekli Eleştiriliyor Ve Aşağılanıyorsanız
Hayatınıza birini aldığınızda karşılıklı olarak sevmediğiniz davranışları belirtmeniz ilişkinizin ilerleyişi açısından oldukça mühimdir. Çünkü hoşlanmadığınız davranışlara tölere etmek bir süre sonra o insandan soğumanıza ve uzaklaşmanıza neden olur.
Bu durum karşı taraf içinde geçerlidir. Eleştiri, ilişkinizi düzeltecek bir işleve hizmet ediyorsa bu iyidir. Fakat olur olmadık nerdeyse yaptığınız her eylemde eleştirildiğinize hatta bununda ötesine geçilerek aşağılandığınıza şahit oluyorsanız toksik tehlike çanları yine çalıyor diyebiliriz.
Sizi sürekli eleştiren ve aşağılayan partnerinizden şu cümleleri duymanız olasıdır:
- ”Çok çirkinsin, yanıma hiç yakışmıyorsun!”
- ”Sen zaten ne anlarsın, aptalın tekisin!”
- ”Beceriksizsin!”
- ”Senin yaptığın işte ne var ki? Benim yaptığım iş çok daha zor”
- ”Aptalca şeyler izliyor ve dinliyorsun”
Sizi aşağılarken kullanılan cümleler üç aşağı beş yukarı böyledir. İşittiğiniz bu cümlelerden sonra partnerinizin dediklerine gerçekten inanabilir ve özgüveninizi kaybedebilirsiniz. Öyle bir hale gelirsiniz ki, ilişkiniz olmadan önce kendinizi güzel/yakışıklı ve zeki buluyorken, ilişki içindeyken çirkin ve aptal hissetmeye başlarsınız.
Oysa sizi gerçekten seven bir insan bu şekilde kötü hissetmenize neden olmaz. Kusurlarınızı ya da eksikliklerinizi söylerken ”beceriksiz”, ”aptal”, ”çirkin” gibi kelimeler kullanmaz. Eksikliklerinizi alınmayacağınız ya da üzülmeyeceğiniz bir şekilde söylemenin yolunu mutlaka bulur. İnanmıyorsanız, sizi gerçekten seven biriyle birlikte olun. Durumun gerçekten böyle olduğunu göreceksiniz.
İlgisiz Bırakılıyorsanız
Hayat bir koşuşturmadan ibaret. Her insan bir şeylere, bir yerlere yetişmeye çalışıyor. Bu yüzden partnerinizden 7/24 sizinle ilgilenmesini beklemeniz çok mantıklı bir düşünce olmaz. Ama partnerinizin de sizi tamamen görmezden gelmesi, sürekli ”çok yoğunum”, ”çok meşgulüm” gibi bahanelere sığınması da aynı ölçüde mantıksızdır. Hepimiz biliyoruz ki herkesin en azından ”Nasılsın, günün nasıl geçti?” diye soracak vakti vardır.
Sevgilinizle olan konuşmalarınız ”günaydın”, ”iyi geceler” konuşmalarından öteye geçmiyorsa ilişki içinde yalnızlaştırılıyor ve ilgisiz bırakılıyorsunuz demektir. Nihayetinde siz bir insanla birlikte olurken; sevmek ve sevilmek için birlikte oldunuz.
Fakat karşı taraf sizinle iletişim kurmayarak, görüşmelerinizi erteleyerek; sevme/sevilme ihtiyacınızı hiçe sayar. Bu durum da yalnız ve mutsuz hissetmenize sebep olur. Tek başınıza sürdürdüğünüz, kendinizi böyle bir ilgisizliğe maruz bıraktığınız, bir ”Nasılsın?” sorusuna muhtaç olduğunuz ilişki toksik bir ilişki tipidir.
Fiziksel Ve Psikolojik Şiddete Maruz Kalıyorsanız
İlişki içindeyken küfürlere, bağırmalara, tehdit ve hakaretlere maruz bırakılıyorsanız psikolojik şiddet gördüğünüz bir ilişki içindesiniz demektir. Bu şiddet tipi bile tek başına ayrılık kararı almaya yetecekken üstüne bir de fiziksel şiddet ekleniyorsa o insandan derhal uzaklaşmanız gerekmektedir.
Unutmayın, partneriniz size gerçekten değer verseydi canınızı yakacak eylemler içinde bulunmazdı. Bu gerçeği içiniz yansa da kabul edin ve oradan uzaklaşın!
Kişisel Bakımınıza Önem Vermediğinizi Ve Enerjinizi Tamamen Yitirdiğinizi Fark Ettiyseniz
Toksik ilişki yaşadığınızın en bariz göstergeleri arasında; kişisel bakımınıza önem vermemek ve sürekli yorgun hissetmek vardır. Parteriniz tarafından sürekli aşağılanmak, kısıtlanmak, psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalmak, ilgisiz bırakılmak ruhunuzda derin yaralar açar. Bunun neticesinde de gün içerisinde canınız hiçbir şey yapmak istemez.
Eskiden pek çok şey yapmaya enerjiniz yeterken artık yataktan çıkmaya dahi halinizin olmadığını fark edersiniz. Yine eskiden güzel giyinmeyi, bakımlı olmayı seven siz artık bunları bile yapmak istemezsiniz.
Partneriniz Sürekli Çelişkili Davranışlar Sergiliyorsa
Hayat sürprizlerle dolu olduğu için bazen işler ters gidebilir, evdeki hesap çarşıya uymaz, planlar iptal olabilir, yapılacak aktiviteler ertelenir. Bunlar hayatın akışı içinde gayet normaldir. Normal olmayan, tölere etmemeniz gereken şey ise; size sürekli çelişkili davranışlar sergileyen partneriniz!
Size bir gün iyi davranıyor ertesi gün sebepsiz yere ortadan kayboluyor ya da hiçbir suçunuz yokken size kötü davranıyorsa burada bir problem vardır. Çelişkili davranan insanlar size bazen dünyadaki tek insan sizmişsiniz gibi hissettirirken bazen de bir hiçmişsiniz gibi davranırlar.
Ruhunuzu yoran ve sizi sürekli soru işaretleriyle bırakan bir insanla birlikteyseniz toksik bir ilişki yaşıyorsunuz demektir!
Peki Ne Yapmalı?
Sevgilinizi çok seviyor olabilirsiniz, fakat size saygı duymayan ve kötü davranan biriyle birlikte olmaya devam ederek o insandan daha fazla zararı siz kendinize veriyorsunuz. İlişkinizi bırakmanıza engel olan düşünce her neyse o düşünceyi aşmaya çalışmalısınız. Bir daha sevemeyeceğinizden ya da başkasını bulamayacağınızdan mı korkuyorsunuz? Sizi temin ederim ki seveceksiniz! Çünkü insansınız ve sevmek bir ihtiyaç. Başkasını bulamamaktan mı korkuyorsunuz?
Toksik bir ilişki yaşamaktan çok daha güzel bir şey bu. İlişkinizi bitirmenize her ne engel oluyorsa onu kalbinizden sökün atın. Hayat sizi sevmeyen biriyle birlikte olmak için fazla kısa. Güle güle diyin ve devam edin.
